BAROMUZUN 5 NİSAN AVUKATLAR GÜNÜ ÇELENK SUNUM TÖRENİ VE BARO BAŞKANIMIZIN BASIN AÇIKLAMASI
BASIN VE KAMUOYUNA
Değerli basın mensupları,çok değerli meslektaşlarım bugün 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle toplanmış bulunuyoruz.
Savunma,hukuk,Hukuk devleti ,Yargı bağımsızlığı kavramlarını sıraladığımızda,bu kavramların Avukatlık Mesleğiyle sıkı sıkıya bağlı olduğunu görürüz.
Günümüzde; Devletin özü hukuk devleti olmaktan geçmektedir.Hukuk devleti olmak için vatandaşların devredilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olması ve devlet otoritesinin hukukla sınırlandırılması gerekir.
Otoritenin sınırlandırılması savunmaya güçlü ve bağımsız konum tanıyarak gerçekleştirebilir. Savunmayı çökertip yargıyı ayakta tutmak olanaklı değildir.Güçlü yargı ancak güçlü ve bağımsız savunmayla sağlanır.Savunmayı göz ardı edenler,küçümseyenler hangi makamda-mevkide olursa olsunlar dün olduğu gibi, bu günde yarında bir gün savunmaya ve avukata gereksinim duyacaklardır.KRALLARIN BİLE BİRGÜN AVUKATA İHTİYACI OLACAKTIR.(Fransa Kralı 16.Lois)
Bağımsız savunmayı temsil eden avukat,halkın hak arama özgürlüğünün sesi ve teminatıdır.AVUKATIN SESİNİ KISARSANIZ-MİLLETİN SESİNİ KISARSINIZ.
Hukuk devletinin,yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede avukatlık mesleği yapmak imkansızdır.Bu nedenle biz avukatlar,dün olduğu gibi bugünde,yarında hukuk devleti ve yargı bağımsızlığının gerçekleşmesi için mücadele ettik,edeceğiz.Avukatlık mesleğinin itibarının korunması,avukatların insanca ekonomik yaşam koşullarına kavuşması hukuk devletiyle ve yargı bağımsızlığı ilgilidir.Bir ülke ne kadar insan haklarına saygılı bir hukuk devleti ise ,yargısı bağımsız ise avukatın itibarıda,yaşam koşullarıda o kadar iyidir.
Biz avukatlar için hukuk devleti ve yargı bağımsızlığını savunmak elzem bir görevdir.Türkiyenin ekonomik olarakta insan hak ve özgürlüklerine saygı duyan bir devlet olarakta ilerlemesi hukuk devleti olmaktan geçer.Hukuk,demokrası,yargı bağımsızlığı ve insan hakları olmayan bir ülkeye hiç kimse yatırım yapmaz.Bu nedenle de hukuk devleti ekmek ve su gibi vatandaşın ihtiyacıdır.
Her devletin bir anayasası vardır.Anayasalar insan hak ve özgürlüklerinin ,devletin teşkilatlanmasının en temel yasala rıdır.Ana yasalar Toplum sözleşmeleridir.Uzlaşmayla yapılmaları gerekir.Uz laşmadan,toplumun her kesiminde tartışmadan anayasalar yapıl mama lıdır.Hele hele insan hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığı Olagünüstü halin olduğu koşullarda bu anayasanın referanduma sunulması sakın calar taşımaktadır.Getirilen Anayasa konusunda halkın hiç bir bilgisi bulunmamaktadır,anayasa toplumda tartıştırılmamaktadır.Anayasayı tartışan , halka anlatan Barolar birliği başkanımız sayın Metin Feyzioğluna dahi tahammül edilmemektedir."BEDEL ÖDEYECEKSİN" denilerek tehdit edilmektedir.Toplantılar basıl makta,bildiri dağıtanlar göz altına alınmakta,toplantı salonları yasak lanmaktadır.Devletin en yetkili kişileri tarafından Anayasaya hayır diyenler terörist olarak suçlanmaktadır.Diğer taraftan iktidar sahipleri tarafından devletin tüm olanakları,televizyonları kullanılarak tek taraflı bir propaganda faaliyeti yürütülmektedir.Özgür bir tartışma ortamı yoktur.Tarafsız olması gereken devlet yöneticileri, meydanlara çıkmakta ve propaganda yapmaktadırlar.Bu anayasa teklifi bir referandum, bir halk oylaması olmaktan çıkmış bir PLEBİSİT olmuştur.
İktidar partisinin veya Cumhurbaşkanının ihtiyacı gözetilerek Anayasalar değiştirilmez, Anayasalar 100 yıllık olarak yapılır. 7 yıl önce 2010 yılında mevcut iktidar yine Anayasanın HSYK ile ilgili maddelerini referanduma götürerek değiştirdi. İktidar yapılan bu değişiklik sayesinde; Fetullahçı terör örgütü üyesi olan hakim ve savcıları yargının kilit noktalarına yerleştirdi, Türkiyede Yargı bağımsızlığı kalmadı. Bu terör örgütü hukuku kullanarak Orduya darbe yaptı Ergenekon ve balyoz davalarında yüzlerce üst rütbeli Subay tutuklandı. Ordunun komuta kademesi bozularak, fetullahçı terör örgütü üyeleri ordunun kilit noktalarına getirildi ve 15 Temmuz Darbe girişiminin taşları 2010 yılında döşenmiş oldu.
Şuan getirilmek istenen değişiklikte de en önemli konu Yargı bağımsızlığıdır. Eğer bu değişiklik kabul edilerse Başkan ülkedeki tüm hakim ve savcıları işe alma ve işten çıkarma yetkisine sahip olacaktır. Mahkeme salonuna siyaset girerse adalet kaçar.
2010 yılında UYARMIŞTIK. Şimdi de uyarıyoruz. Bu gün yargıyı denetiminiz altına alarak sınırsız bir güç elde edebilirsiniz.
Fakat, sınırsız güç tehlikelidir. İnsanlık tarihi sınırsız güç kullanmak isteyen iktidar sahipleriyle, bu gücü sınırlamak isteyen halkların mücadelesinin tarihidir. Lütfen yargı ile oynamayın. Yargı ile oynarsanız yarın sığınacak bir yer bulamazsınız.
Tüm meslektaşlarımızın avukatlar gününü kutluyorum. 5 Nisan 2017
UŞAK BARO BAŞKANI AV.GÜRCAN SAĞCAN