BAŞKANIMIZIN ADLİ YIL AÇILIŞ KONUŞMASI
Tarih: 10.09.2015| Okunma Sayısı: 3014

ADLİ YIL AÇILIŞ KONUŞMASI

 

Sayın Başsavcım, Adalet Komisyonu Başkanı , Değerli Meslektaşlarım, Değerli Yargıçlarım ve Savcılarım, Basınımızın güzide mensupları

 

         Adli yıl açılış törenine hoş geldiniz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

        

         Bugün 3 önemli olayı birlikte idrak ediyoruz. Şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yıl dönümüdür. Kurtuluş mücadelesi vermiş olan şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.

 

         Bugün aynı zamanda dünya barış günüdür. Bütün dünyaya savaştan arınmış barış içerisinde yaşamanın onurunu birlikte paylaşalım diliyorum.

 

         Bugün asıl toplanma sebebimiz yeni bir adli yılın açılış günüdür. Her sene adli yılı açılışında özeleştirilerimizi yaparak aksaklıklarımızın giderilmesini temenni etmek adet haline gelmiştir. Bu çerçevede bizde kısa bir eleştiri yapmak istedik. Adalete olan güvenin azaldığını üzüntüyle tespit etmekteyiz. Bu konuda yargının içinde bulunan bütün unsurlar olarak hepimizin sorumluluğu vardır. Bu sorumluluğu kabul ederek kaybolan güveni yeniden kazanmak için azami çaba sarf etmek tarihi görevimiz olmalıdır.

 

         Büyük İskender bir fetihten sonra hocasına sormuş “ Yönetmek için Adalet mi , kuvvet mi kullanalım ? ” hocasının cevabı, “ Adaletle yönetirsen kuvvet kullanmana ihtiyaç kalmaz.” şeklinde olmuştur. Bizde diyoruz ki güç sahipleri Adaleti unutursa zulüm kaçınılmaz olur. Zira güce dayanmayan adalet aciz olduğu gibi, adalete dayanmayan kuvvet zalim olur.

 

         Tarihte güç sahibi olan bazı mihrakların, gücünü kaybederek ne kadar güç durumda kaldıkları görülmüştür. Onlar güç sahibi olduklarında avukatlara yönelik egemen olma ve sindirme çabaları içerisinde iken gün gelmiş avukatlardan medet umar hale gelmişlerdir. Unutulmamalıdır ki bugün güç sahibi olanlar da gücünü adaletli kullanmaz ve özellikle savunma mesleğini umursamaz ve ya hasmane davranışlara girerler ise gene gün gelir avukatlardan medet umar hale gelirler.

 

         Unutulmamalıdır ki adaletin hakim olmadığı bir düzenin, uzun süre varlığını sürdürebilmesi imkansızdır. Adaletin tecelli edebilmesi için sorunlarından arınmış, bağımsız yargının olması ve korunması gerekmektedir. Bugün yürütme ve yargı arasında yaşanan sıkıntıların sonuçları sanılandan daha vahimdir. İçler acısıdır. Süratle kuvvetler ayrılığı yerli yerine oturtulmalıdır.

 

         Yargının güvenilir sonuç verebilmesi kendi içindeki kurucu unsurların güvende ve saygın bir biçimde işlevini yerine getirebilmesine bağlıdır. İçinde savunma olmayan veya kısıtlanmış bir savunma ile varılan hüküm daima eksik olacaktır. Yargı içinde bulunan unsurların ahenkli mücadelesi gerçeğin ve adaletin tesisi için kaçınılmazdır. Bu unsurların birbirlerine olan saygısı kaybolduğunda adalet aksak kalacaktır. Her rejimde, her sistemde kendine göre mahkemeler vardır. Ancak Avukatlık mesleğinin yer aldığı mahkemeler sadece demokrasi içinde vardır. Bu bakımdan avukatlık mesleğine duyulan saygı aynı zamanda demokrasi ölçüsüdür.

 

         Hep kendi öz eleştirimizi yaparken iddia, savunma ve hüküm olarak bir bütünü algıladık. Ancak bu bütünün ağır yükünden de bahsetmek lazım. Bugün 2015 yılı 1 Eylül tarihi itibariyle Uşak ilinde 4 İcra Dairesi bulunmaktadır ve bunların 2015 yılı içinde derdest olan dosya sayısı 12.151’dir. Yıl sonu itibariyle 20.000 rakamına ulaşması muhtemeldir. Cumhuriyet Başsavcılığındaki soruşturma dosya sayısı 8.834.00’tür. Yıl sonu itibariyle 10.000’e ulaşması muhtemeldir. Aile mahkemeleri derdest dosya sayısı 895’tir. Yıl sonu itibariyle 1.200’e ulaşması muhtemeldir.  Bu yükün altından adliye çalışanlarımızın ve bütün yargı mensuplarının fedakarca çalışmaları sayesinde kalkılmaktadır. Ancak bu çalışanların emeklerinin karşılığını ve hak ettiği itibarı aldığı söylenemez.

 

         Asıl olan toplumun bu kadar niza içinde bırakılmamasıdır. Adliyelere bu kadar yükü yükleyip sonra adalete olan güvenin sarsıldığından bahsederek kabahati yargıya yüklemek başlı başına haksızlıktır. Bizatihi adaletsizliktir.

 

         Bugün dünya barış günüdür. Savaşanlar barışır. Ancak barış hukuka saygı duyularak korunabilir. Hukukun çiğnendiği yerde kalıcı barış sürdürülemez. Bunun için hukuk bilinci oluşması gerekmektedir. Yürütmenin ise öncelikle hukuk güvenliğini sağlama görevini hassasiyetle yerine getirmesi gerekmektedir. Hukuk güvenliği gerek sınırlarımız içinde gerekse uluslar arası alanda hayati önem arz etmektedir.

 

         Yeni adli yılın hukukun üstünlüğünün hakim olacağı, herkesin hukuk güvenliğinin sağlanacağı, adaletin eksiksiz ve zamanında tecelli edeceği ve toplumuzda, adalete olan güvenin yükseleceği bir yıl olmasını diler hepinize saygılar sunarım. 01.09.2015

        

        

                                                                 UŞAK BARO BAŞKANI

                                                                           Av. BAKİ KANTAR

19.04.2024
AV. EMİN COŞKUN
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.