EGE BÖLGESİ BARO BAŞKANLARININ 25.03.2010 TARİHLİ BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 25.03.2011 23:00:00| Okunma Sayısı: 5661

Sayin Basin mensuplari

Biz asagida imzasi bulunan Ege Bölgesi Baro Baskanlari açiklanan anayasa degisikligi paketi hakkinda görüslerimizi kamuoyu ile paylasmayi sorumlulugumuzun geregi olarak saygiyla kamuoyunun bilgilerine sunariz.

YETKI YÖNÜNDEN

1 - Bugünkü meclis yapisi Anayasa degisikligi yapmaya yalnizca seklen yetkilidir.

2- a) Seçim sisteminin adaletsizligi nedeniyle Ulusun % 20 si gibi önemli bir bölümü temsil edilmedigi için,

         b) Yapisi bir yildan kisa bir süre önce degisecek oldugu için,(*)

    c) Meclisin çogunlugunu olusturan Iktidar Partisi hakkinda Anayasa Mahkemesi "demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykiri eylemlerin odagi oldugu" hükmünü kurdugu için

Bugünkü Meclis yapisi Anayasa degisikligi yapmaya; hem tarihsel mesruiyet bakimindan yetkin degildir hem de siyaset etigi bakimindan yeterli kabul edilemez.

BIÇIM YÖNÜNDEN

 

Yeni bir anayasa yapmak Asli Kurucu Iktidarin, anayasa degistirmek ise "Türev Kurucu Iktidarin" yetkisindedir. Türev Kurucu Iktidar Anayasanin bir kisim hükümlerini degistirirken O Anayasa ile baglidir. Degisikliklerin; Anayasanin temel ilkelerine sözü ve ruhu ile bagli olmasi gerekir.

1-      Anayasayi degistirme islemini önerme yetkisi TBMM’nindir. Bu önerinin Siyasal Iktidardan gelmesi, hükümet sözcüsünün degisiklik için diger siyasal partilerin kapilarini çalmasi (kendini nasil nitelerse nitelesin) "Bonapartist" bir uygulamadir. Günümüzdeki durum budur ve anayasaya aykiridir.

2-      Dayatma yoluyla ve yüksek gerilim altinda yasanan bir süreçte Anayasa degisikligine yönelmek (Sonucu red ya da kabul olsa bile) ülkede yasanan bölünmeyi, yarilmaya dönüstürmeye yol açacaktir.

3-      Bu ise hukuk/anayasa üzerinden hesaplasmanin yeni bir örnegidir. Anayasayi degistirmek bahanesiyle Cumhuriyet rejimini dönüstürmek için bütün kuvvetleri iktidarda toplamaya çalismak, böylece tahkimat yapmak, Anayasayi paravan olarak kullanmak bir degistirme degil bir ihlaldir.

Bizzat anayasaya karsi hiledir. (fraude a' la Constitution)

AMAÇ ve KONU YÖNÜNDEN

26 Maddelik Anayasa degisikliginin özü Otoriter rejim için zorunlu olan {kuvvetler ayriligi ilkesinin tasfiyesi}, Yürütmenin egemen oldugu Yasama eli ile Yargiya hükmetmek istegidir.

1 - a)Anayasalar Devletin temel yapisini, örgütlenmesini, isleyisini, siyasal kurumlari, Iktidar (Çogunluk) ve Muhalefetin (Azinlik) hak ve yetkilerini, iktidarin el degistirmesini gösteren

b) Kisilerin (ve tabii sivil toplumun) hak ve özgürlüklerini güvence altina alan temel hukuksal ve siyasal belgelerdir.

Anayasalari üstün kilan özelligi "Yurttas hak ve özgürlükleri beyannamesi" olmasidir.

2- a)Anayasalar "Özgürlük teknigi ve iktidari bölme yoluyla devletin ve hükümetin islem ve eylemlerine etkin sinirlamalar getirir”,

b) Bu amaçla "anayasanin üstünlügü, kuvvetler ayriligi, hukuk devleti, insan haklarinin taninmasi ve güvence altina alinmasi" ve ülkemizin özel kosullari ve toplumsal deneyimlerimizin zorunlu sonucu olarak demokrasinin ve laikligin korunmasi için sistemik önlemler getirir ve kurumsal düzenlemeler yaparlar.

Ancak bilinmelidir ki: Anayasalarin gerçek koruyuculari, koyduklari hükümlerden çok o hükümlere inanmis yurttaslardir.

Bu nedenle Anayasal hükümler "milli iradeyi" yansitmalidir. Degisiklikler "ulusal uzlasma" ile saglanmalidir. Yurttaslar Anayasayi böyle içsellestirebilirler. Ulusun ezici çogunlugunun uzlasmasi olmadan, hiçbir Anayasa hükmü "milli iradeyi" yansitmaz, hiçbir Anayasa Ulus'un tümünün Anayasasi olamaz.

3- Simdi Türkiye tarihinin bir gerçegini bir kez daha yasiyoruz. Ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel bir kriz içindeyiz. Iktidar sahipleri krizin getirdigi sorunlari degil kendi sorunlarini asmanin bir araci olarak Anayasa degisikligi arayisina yöneliyorlar. Oysa Anayasalar sorunlari çözmezler. Anayasal devletlerde sorunlarin çözümüne rehberlik ederler.

NEDEN YÖNÜNDEN

1-      Anayasa degisikliklerinin nedeni, Iktidarin Yargiya el koymak istegidir. Bu girisimin ne demokrasi ne hukuk, ne halkin refahi ne insan haklan ya da benzeri bir nedenle ilgisi yoktur.

2-      Yargi; yasama ve yürütmenin islem ve eylemlerini denetleyen güçtür. Iktidar Denetim istemiyor.

Deniyor ki "Milli iradenin temsil edildigi yer Meclistir. Milli iradeyi yargiçlar nasil denetler?"

Elbette ki Yüce Meclis milli iradenin temsilcisidir.

Ancak yapilan is Yüce Meclisin tümel bir denetimi degil, meclisin milli iradeye uygun davranip davranmadigini denetlemektir. Amaç milli iradeye saygiya yöneliktir. Çünkü milli iradenin en yüksek ifadesi Anayasa ve yasalardir. Bu nedenle Anayasal mesruiyet; siyasal, toplumsal, demokratik vd. bütün mesruiyet biçimlerinin kaynagidir.

3-      Iktidar diyor ki "Biz hesap veriyoruz yargi karar veriyor. Sorumsuz konumda olan yargi politika yapiyor. Yargi da 'hesap verebilir' olmalidir. Bu nedenle yarginin yapilanmasinda siyasetin islevi olmalidir."

4-      Hiç kuskusuz yargi denetimi hakkinda yapilan bu ve benzeri elestiriler yeni degildir. Ancak siyasal iktidarin, yürütme ve yasama ile birlikte yargi gücüne de egemen olmasindan dogacak sakincalar yargi denetimi hakkinda ileri sürülenlerden çok fazladir.

5-      Bagimsiz yargi denetimi nedeniyle çöküntüye ugramis toplum ya da devlet örnegi tarihte pek yoktur ama bütün güçleri ellerinde toplayan iktidarlarin toplumlari nasil ve nice felaketlere sürükledikleri ülke örnekleri çoktur.

Bir devletin Anayasasi olmasi bir basina anlam tasimaz. "Anayasali devlet" olmak degil, mesele "Anayasal devlet" olmaktir. Hukukun üstünlügü/hukuk devleti tanimlamasinda birinci unsur "Anayasal devlet"tir.

Kuvvetler ayriligi ilkesini islevsiz kilacak hiçbir düzenleme "Anayasal mesruiyet" sinirlan içine sigdirilamaz.

Siyasal güçlerine dayanarak bunu yapmaya kalkanlar, kendi siyasal mesruiyetlerini tartismaya açarlar.

Ve millet sandigin basinda hükmünü verir.


 

 

Sevgili Halkimiz;

Türkiye Cumhuriyeti'nin Yargi Erkine karsi görülmemis derecede agir ve haksiz bir kampanya yürütüldü. Simdi ise Yarginin yapilanmasina müdahale ederek  üzerinde hegemonya kurmak istiyorlar Bu saldirinin "Amiral Gemisinde” " Yürütme" var.

Bir yandan hakimler ve savcilar yasa disi izlenir, dinlenirken, istihbarat servisleri bir hayalet gibi Yargi dünyasinin tepesinde dolasirken… Diger yandan HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin, yapisi yürütmenin, Yasamanin inisiyatifine açiliyor. Yargi bagimsizligi yok ediliyor

Sevgili Halkimiz;

Evlatlarina bu zulmü yapanlari sana sikayet ediyoruz. Senin tarihle tescil edilmis sagduyuna güveniyoruz. Dün oldugu gibi bugün inaniyoruz ki; "Milleti kurtaracakolan yinemilletin azîm ve iradesidir”

 Demokrasilerde baska da çare yoktur.25.03.2010

(*) Yerlesmis demokrasileri olan Iskandinav Ülkelerinde anayasa degisikligi yapilacagi zaman seçimler yolu ile meclis yenilenir.

Av. Özdemir SÖKMEN / Izmir Baro Baskani

Av. Sümer GERMEN / Aydin Baro Baskani

Av. Mustafa Ilker GÜRKAN / Mugla Baro Baskani

Av. Riza ALBAY / Usak Baro Baskani

Av. Muzaffer MAVUK / Balikesir Baro Baskani

Av. Fadil ÜNAL / Manisa Baro Baskani

Av. Adil DEMIR / Denizli Baro Baskani

29.03.2024
AV. EMİN COŞKUN
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.