BAŞKANIMIZIN ADLİ YIL AÇILIŞ KONUŞMASI
Tarih: 5.09.2011 23:00:00| Okunma Sayısı: 3294

2011-2012 ADLİ YIL AÇIŞ KONUŞMASI


 Sayın Milletvekillerim, Sayın Cumhuriyet Başsavcım, Sayın Adalet Komisyonu Başkanım, Sayın hakim ve savcılar, değerli meslektaşlarım, değerli Adliye personeli, sayın konuklar, değerli basın mensupları sizleri en içten duygularımla selamlıyorum ve saygılarımı sunuyorum.

 Geçtiğimiz Adli Yıl içerisinde Baromuzun üyesi ve yönetim kurulu üyemizde olan Değerli Hukukçu meslektaşımız Avukat Sayın Ender CENGİZ’i ve yine Baromuzun üyesi ve denetleme kurulu üyemizde olan Değerli Hukukçu meslektaşımız Avukat Sayın Ali ŞEN’i kaybettik, üzüntümüz ve acımız büyüktür. Kardeşlerimiz Sayın Ender CENGİZ’i ve Ali ŞEN’i saygıyla ve özlemle anıyorum. Kederli ailesine, yakınlarına ve dostlarına sabırlar diliyorum.

 Sayın Milletvekillerim, değerli konuklar,

 Her adli yıl açılış konuşmalarımızda geçtiğimiz yıllarda ki sıkıntılarımızın, sorunlarımızın, gördüğümüz aksaklıkların öne çıkanlarının bazılarını dile getiriyoruz ve yine önümüzdeki yıllarda çözümünü istediğimiz konuların bazıları ile ilgili olarak istemlerde bulunuyoruz. Ne yazık ki bunların birçoğu geçen dönemlerdeki konuşmalarımız ile örtüşmektedir. Buda göstermektedir ki yıllardır sürekli dile getirilen bazı sorunlarımız çözülememektedir. Bu sorunlar çözülesiye kadar sürekli tekrarda olsa bizim bu sorunları her ortamda dile getirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca çözüm için elimizden gelen her türlü katkıyı koymamız gerektiğini ve üzerimize düşen görevimizi yerine getirmeliyiz. Sorunun değil çözümün parçası olmalıyız.   

 Son yıllarda yargının çok tartışıldığı bir süreç yaşıyoruz, bu tartışma; bilimsel düzeydeki bir tartışmanın dışında, ülkemizdeki tüm katmanlarda, tüm kesimlerde yapılmaktadır, örneğin evlerdeki oturma sohbetlerinden tutun birçok televizyonda yayımlanan açık oturumlarda, en küçük köy kahvehanesinden, büyük şehirlerdeki toplantı yerlerine kadar, ev hanımından tutun her meslekten profesörüne kadar bir tartışma bir fikir yürütme durumu ortadadır.
  
 Bence bir ülkede yargı en az tartışılan bir kurum olmalıdır. Tüm bireyler bu kuruma yürekten ve içtenlikle inanmalıdır. Bizlerde yargımızı bu hale getirmeliyiz.
  Yurdumuzda Hukuk Devleti, Kuvvetler Ayrılığı, Yargı Bağımsızlığı, Yargıç Güvencesi ve özellikle Hukukun Üstünlüğü ilkelerinin tam işler hale getirilmesi gerekmektedir. 

          Türkiye Cumhuriyeti; Demokratik, Laik ve sosyal bir HUKUK DEVLETİDİR.
 
  Hukuk Devleti; Tüm eylem ve işlemleri hukuk kurallarına uygun yönetim biçimidir.
 
  Hukuk Devletinin güvencesi de BAĞIMSIZ YARGIDIR.
 


  Yargının tam bağımsız olması, hukuk devletinin tüm kurallarının işlemesi ve hukukun üstünlüğünün başta Devlet olmak üzere, tüm kurumlar ve kişiler tarafından tam olarak kabul edilip sindirilmesi gerekmektedir. Başlangıç olarak da Hakimler Savcılar Yüksek Kurulundan Adalet Bakanının ve Bakanlık Müsteşarının ayrılması gerekir.

  Hakimlik mesleğine, en az 10 yıl süre ile fiilen çalışmış olan savcı ve avukatlardan seçim yapılmalıdır. Hakim ve Savcılık mesleğine seçim objektif ve önceden bilinen kurallar dahilinde HSYK tarafından yapılmalıdır.

 Yargının siyasallaşmasından şiddetle kaçınılmalıdır, Yargıya hiçbir yerden müdahale yapılmamalıdır. Yargıya gelebilecek tüm müdahalelerin önü kesilecek şekilde yargıda reform yapılmalıdır.

 Yargımıza herkesin sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum, bu yargı tüm halkın yargısıdır, buna sahip çıkmak tüm halkın hak ve görevidir.

 Yargıda; Yargı çalışanlarının tüm özverili çalışmalarına rağmen, Hakim ve Savcı eksikliği, iş dağılımındaki dengesizlik,  personel sıkıntısı, fiziki ortamların yetersizliği, yargıya yardımcı olan diğer unsurlardaki eksiklikler yönünden sıkıntılar yaşanmaktadır. Bunların biran önce giderilmesi için gerekli önlem ve düzenlemelerin yapılması, hakim ve savcı açığının giderilmesi, yine personel eksikliğinin giderilmesi ve fiziki ortamların yargıya yakışır ve uzun yıllar gereksinimlerine yanıt verecek şekilde düzenlenmesi gerekir. İlimizde yeni adliye binası yapılması çalışmaları sürmektedir, yeni yapılacak olan adliye binasının uzun yıllar hizmet vereceği düşünülerek en doğru yere ve uzun yıllar hizmet verecek şekilde yapılmasını istiyoruz. Bu konudaki düşüncelerimizi ve çalışmalarımızı Bakanlığa ve tüm ilgililere yazılı ve sözlü olarak bildirdik.

 Yargılamanın tüm aşamalarında bir şekilde etkisi olan tüm kişi ve kurumların yargının hızlanması için el birliği ile hareket etmesini sağlayacak düzenlemenin ve anlayışın yaşama geçirilmesi gerekir. El birliği ile Yargılamanın makul ve kabul edilebilir bir zamanda sonuçlanması sağlanmalıdır. 

  En kısa sürede mutlaka alt ve üst yapısı tamamlanmış şekilde Adli Kolluk kurulmalıdır.

  Avukatların yasalarla getirilmiş hakları yönetmelikler ile veya fiili uygulamalar ile engellenmektedir.

  Yargının kurucu unsuru olan SAVUNMA mesleğini yürüten biz AVUKATLAR yargı teşkilatı içinde hak ettiği yerini alamamaktadır. İddia ve savunma arasındaki silahların eşitliği ilkesine uyulmamaktadır. İddia ve savunma arasındaki eşitliği sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Çeşitli nedenler ile savunma hakkımız kısıtlanmaktadır. Herkesçe kabul edilmektedir ki Adalet olmadan sağlıklı bir toplum düzeni kurulamaz, savunma olmadan da Adalet yerine getirilemez. Bilinmektedir ki Adil Yargılanma hakkının en temel güvencesi bağımsız savunmadır.  Biran önce Savunma, yargı teşkilatı içinde hak ettiği ve çağdaş devletler düzeyindeki yerine kavuşmalıdır. Bu kazanım sadece mesleği icra eden bizlerin değil tüm halkın, toplumumuzun ve yargı teşkilatının yararınadır.

 Baromuz zorunlu müdafilik ve mağdurların haklarının korunmasından ve bu hakların daha da geliştirilmesinden yanadır. Ancak bunun sağlanması için gereken maddi kaynakların ve şartların sağlanması gerekir. Zorunlu müdafilik hizmetinin angaryaya dönüşmemesi gerekir, zorunlu müdafilik sonucu ödenmesi gereken ücretlerin en azından asgari Avukatlık Ücreti seviyesine çıkarılması gerekmektedir.

 Avukatlığa kabulde mutlaka sınav getirilmelidir, avukatlık stajının verimli ve nitelik bir şekilde yerine getirilmelidir.

  Her geçen gün yenileri eklenen ve sayılarını takip etmekte zorlandığımız sayıda Hukuk Fakültesi açılmaktadır. Bu Hukuk fakültelerinin alt ve üst yapı donanımlarının ideal düzeye çıkarılması  gerekmektedir. Bunun için gerekli önlemler alınmalı ve uygulanmalıdır. Gerekli planlamanın yapılıp gereksinim yok ise ve özellikle alt ve üst yapılarını, özelliklede öğretim elamanı kadrolarını ideal düzeyde tamamlamamış olan üniversitelere yeni Hukuk Fakültesi açılmasına izin verilmemelidir. 

 Toplumun her kesimindeki kişiler telefonlarının dinlendiğinden korkar oldu, Telefon dinleme tedbiri kişilerin özel hayatına bir müdahale olduğu için, kanundaki şartların tamamı oluşmadan uygulanmamalıdır. Bu tedbirin son çare olduğu dikkatten kaçırılmamak gerekir. Her kesiminden kişiler yasa dışı dinlemelere maruz kalmakta, yasa dışı dinlemelere karşı enkin bir şekilde mücadele yapılmalıdır.  Toplumumuzun her kesimindeki kişiler telefonla konuşmaktan korkar hale gelmiştir. Bu durum insan haklarına ve Anayasamıza aykırı olduğu gibi, bir korku toplumu yaratmak kimseye yarar getirmez akside büyük zarar vermektedir.  

 Kişilerin  suçluluğu kesin hükümle sabit oluncaya değin herkes suçsuz kabul edilmek zorundadır. Suçsuzluk karinesi, anayasamızın ve yasalarımızın güvencesi altındadır. Basın, yayın ve toplum tarafından bu kurallara özen gösterilmelidir.

 Yıllardır Eleştirilen ve kaldırılması için mücadele edilen ve sonunda kaldırılan Devlet Güvenlik Mahkemelerinin yerine onu aratır şekilde Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri kurulmuştur. Bu Mahkemelerdeki yargılama usulü diğer mahkemelerden farklıdır. Bu durum yargılama birliği ilkesine aykırı olduğu gibi bu mahkemelerdeki usul ve uygulama Adil Yargılanma hakkına aykırıdır. Bu nedenden dolayı Devlet Güvenlik Mahkemeleri yerine geçen Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması gerekir.  
 
 Tutuklama müessesesi amacını aşıp, hüküm verilmeden kişileri cezalandırmaya dönüşmemelidir. Amacına uygun olarak ve en son çare olarak uygulanmalı, Tutuklulukta geçebilecek en fazla süreler makul seviyeye çekilmeli bu tür davalar daha çabuk neticelendirilmeli.
 
 Temel hak ve özgürlüklerin yurdumuzda en üst düzeyde yaşatılabilmesi için konmuş olan kurallara, herkesin en ince ayrıntısına kadar uyması gerekmektedir.

 1982 Anayasası, başından bu tarafa anti demokratik hükümler içermesi, kişi hak ve özgürlükler yönünden eksik olması, Kuvvetler Ayrılığı ve Hukuk Devleti  ilkeleri gereği olması gereken Bağımsız Yargının tüm kurum ve kuruluşları ile sağlanamadığı gerekçeleri ile eleştirilmekte, toplumun birçok kesimi tarafından değiştirilmesi savunulmakta ve daha demokratik, kişi hak ve özgürlüklerini eksiksiz olarak sağlayan, Hukuk Devleti ve Bağımsız Yargının tüm kurum ve kuruluşları ile sağlayacak çağdaş ülkelerdeki düzeyde bir Anaya oluşturulması istene gelmekteydi ve istenmektedir.
 
 Anayasalar bir toplum sözleşmesidir, bir anayasa oluşturulurken toplumda yaşayan tüm kesimler, tüm katmanlar kısacası herkes sayısal çoğunluğuna bakılmadan dikkate alınmalı. Anayasa hükümleri; Demokratik haklar, kişi hak ve özgürlükleri, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkelerinin, Demokrasi yönetimlerindeki kurallara uygun olarak tüm halkın uzlaşması ile oluşturulmalıdır.

 
 Anti Demokratik hükümler içermesi yönü ile eleştirilen 1982 anayasasının yerine geçecek olan Anayasamız oluşturulur iken, halkın tüm kesimlerinin uzlaştığı ve ortak bir uzlaşının sağlanması ile Demokrasi yönetimine uygun olarak, Hukuk Devletinin, Yargı Bağımsızlığının ve Kuvvetler Ayrılığı ilkelerinin tüm kurum ve kuralları ile yerleşeceği, hukukun üstünlüğünün ve özellikle insan hak ve özgürlüklerinin en yüce değere ulaştıracak hükümler getirecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

 Yurdumuzda Hukukun Üstünlüğünün ve Yargı Bağımsızlığının tüm kural ve kurumları ile köklü bir şekilde işler hale gelmesi dileği ve istemiyle, Yeni Adli Yılın Yurdumuza, Halkımıza, Adliyemize ve Tüm Hukukçulara yararlı olmasını ve iyilikler getirmesi dilerim. 

 Sevgi ve saygılarımla. 06.09.2011

         Av. Rıza ALBAY
        Uşak Baro Başkanı

29.03.2024
AV. EMİN COŞKUN
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.